ALLAH-ALLAH DESEM
Hakkı sevenleri bulsam,
Gece gündüz ayrılmasam,
Ömrümü yoluna versem,
Versem Allah Allah desem.
—
On iki pîr Şah-Merdân,
Şah Hüseyin, İmam Hasan,
Dört kapıdır, kırk makam,
Bilsem Allah Allah desem.
—
Gece kalkar Âşık olan,
Hiç yatar mı O’nu bulan?
Mârifet sırrına erem,
Ersem Allah Allah desem.
—
Seydiyâri noldu sana?
Güler Ehl-i Dünya bana,
Varsam Rabbim huzuruna,
Geldim Allah Allah desem.
GELİN DOSTLAR ÇAY İÇELİM
Seherlerde güller açar,
Gül kokusun çaya saçar,
Candaşlar bu çaydan içer,
Gelin dostlar çay içelim.
—
Semâverde çay yaparlar,
Dost aşkıyla yanarlar,
Çay suyuna bal katarlar,
Gelin canlar çay içelim.
—
Hey dost baba çayı demle,
Cem olmuşuz erenlerle,
Gaye Hak’tır çay bahane,
Gelin dostlar çay içelim.
—
SEYDİYÂRİ içek çayı,
Erenler Şâhıdır Ali,
Zikredelim hu Mevlâ’yı,
Gelin dostlar çay içelim.
DOSTU BİLENLERDEN SAYDILAR BENİ
Erenler yolunda âciz bir kulum,
Ezelden gelirim, ebeddir yolum.
Can bağında biten, evet bir gülüm;
Gül değil de diken sandılar beni.
—
Seydiyar bağının bülbülü oldum,
Yokluk kapısında ben Aşkı buldum.
Elestü Bezmi’nde kendimi bildim;
Özünü bilmeyen sandılar beni.
—
Dost için dostlara gönlümü verdim,
Mecnun olup Canlara Leyla’yı sordum,
Ben bir katre idim, ummânı buldum;
Lâ Mekân şehrinde gördüler beni.
—
Seydiyaroğlu’yum, Âdem’dir soyum!
Tende ayrı düştüm, Canda ben birim,
Aşkı bilmezlere, bilmem ne deyim!
Dostu bilenlerden saydılar beni…
DEĞİL Mİ?
Bırakalım ne olur “sen“,”ben” illetini,
Bu vatan hepimizin değil mi?
Hacı Bektâş, Hacı Bayram, Selâhaddîn Eyyûbî,
Onlar bizim canımız, mayamızdır değil mi?
—
Çanakkale’de O' Koca Seyyid’i,
Yiğit gazileri, bunca şehidi,
Her biri ayrı ırktan olsa da,
Gönülleri hep bir idi değil mi?
—
Bu vatanın asil evlâdı idi,
“Vatanım” ve hep “milletim” dedi,
“Yurtta sulh, cihanda sulh” diyen
Gazi Mustafa Kemal değil mi?
—
Mehmetçik’tir Muhammed’in mânâsı,
Korkutur düşmanı “Allah Allah” sedâsı,
Kurban oldu bunca ana kuzusu,
Vatan aşkı imândandır! değil mi..?
ADI GÜZEL MUHAMMED (S.A.V)
Ezelden geliriz, yolumuz ebed,
Dert içinde derman gizlemiş sabret !
Çile Peygamberi, Ol Can Ahmed,
Adı güzel kendi güzel Muhammed.
—
Sarı Saltuk, Pîrim Yesevî Ahmet,
Hızır Ata, Barak Baba el medet !
Hak Habibi, Aşkın Gülü Can Ahmed,
Adı güzel kendi güzel Muhammed.
—
On İki Gül, Can Bağında bir demet,
Gülüdür Zehra’nın Hüseyinim medet !
Şahın dergahında baş eğdik evet,
Adı güzel kendi güzel Muhammed.
—
Seydiyaroğlu’yum Ya Hû Edeb,
Erenler Şâhı Ali’dir elbet !
Cem olmuş Yârenler, ne güzel Ümmet,
Adı güzel kendi güzel Muhammed.
Hû diyelim Hak Erenler cemine,
On İki Gül Şah-ı Merdân Gülüne,
Gül dedim ya, elbetteki görene !
Cami benim, Cem de benim kime ne.
—
Bülbülüm Can Ahmed'in Gülüne,
Yunusum, Hacı Bektaş Pîrime,
Erenler demine Hû diye diye !
Cami benim, Cem de benim kime ne.
—
Seydiyarim dön kendi özüne,
Aldırma münkirlerin sözüne !
Bülbülün derdi gonca gül ile,
Cami benim, Cem de benim kime ne.
DE ALLAH ALLAH
Tefekkür eyle, de Allah Allah.
Daim zikreyle, de Allah Allah.
Hâfi-darbi ile, de Allah Allah.
—
Eyleme gaflet, de Allah Allah.
Allah'ı zikret, de Allah Allah.
Nefse dikkat et, de Allah Allah.
—
Kâinata bak, de Allah Allah.
Cümle mahlukât, der Allah Allah.
Nefsini bırak, de Allah Allah.
—
Seydiyâri sen, de Allah Allah.
Rahman'a dön gel, de Allah Allah.
Fırsat var iken, de Allah Allah
GEYLÂNİ'DİR PİRLERİ
Her yerdedir nefesi,
Çağırsan gelir sesi,
Tarikatın güneşi,
Abdulkâdir Geylâni.
—
Bağdat'tadır türbesi,
Can Muhammed dedesi,
Geliyor gül nefesi,
Abdulkâdir Geylâni.
—
Geylânidir pirleri,
Allah der dervişleri,
Onlar gönül erleri,
Abdulkâdir Geylâni.
—
Seydiyârim neyledi,
Hak'ka niyaz eyledi,
Şahım "Evladım" dedi,
Abdulkâdir Geylâni
BURASI DÜNYA
Elestü Bezmi, Kalu Belâ,
Beraber çıktık biz bu yola,
Savurdular bizi sağa sola.
Dedik ya Dost; burası dünya,
Kısacık ömür, anlık rüya...
—
Nerde Firavun, ilahtı güya ?
Ferhat'a Şirin, Mecnun'a Leyla.
Aşkın güzelciği, hani Züleyha?
Dedik ya Dost; burası dünya,
Kısacık ömür, anlık rüya...
—
Deli Deniz, döndü volkana,
Davası uğruna Yusuf zindana,
Boynunda urganı; bak şu Mansur'a,
Dedik ya Dost; burası dünya,
Kısacık ömür, anlık rüya...
—
Seydiyaroğlu yahu aldırma;
Taif'te taşlanan Can'ı hatırla !
Mansur misali, Pir Sultan'a,
Dedik ya Dost; burası dünya,
Kısacık ömür, anlık rüya...
HAK DER YALVARIRIM HACI BEKTAŞ'A
Güvercin donunda çıkıp oturan,
Hak der yalvarırım Hacı Bektaş'a.
Zemheride dost elmasın yetiren,
Hak der yalvarırım Hacı Bektaş'a.
—
Evvel yaratıldı topraktan Adem,
İbtida Urum'a O bastı kadem.
Mucizatın bildir ey güzel dedem;
Hak der yalvarırım Hacı Bektaş'a.
—
Akpınar başında kaynayıp coşan,
Dervişler önünde bir semah açan,
Doksan bin er ile hep bile göçen,
Hak der yalvarırım Hacı Bektaş'a.
—
Kara taşı tanık ile kaldıran,
Mucizatın cüml'aleme bildiren,
Kırk öküzü bir kazana dolduran,
Hak der yalvarırım Hacı Bektaş'a.
—
Odasına geyik postu döşeden,
Ağzının ateşi çıkar meşeden,
Al-i Osman oğluna kılıç kuşadan,
Hak der yalvarırım Hacı Bektaş'a.
—
Seydiyaroğlu'nun hub nefesidir,
Doksan bin velinin ser çeşmesidir,
İnsana kâr eden onun sesidir,
Hak der yalvarırım Hacı Bektaş'a.
- Aşık Seydiyaroğlu -
(Şairimiz Mehmet Seydiyaroğlu'nun 17. ve 18. yüzyıllarda yaşamış divan şairi dedesinin şiiridir.)