Neden ve niçinlerle, 

Zaman öldürmek yerine, 

Yok mu bir buluşma noktası 

Beyim; 

Şu gözbebeği ülkemde..?

Ve Şair ekledi; 

Alıştık dedi alıştık, 

Attığın bunca taşa. 

Biz aşkımızla, 

Sen git aklınla bin yaşa..!

Dün ve Dünya! 

Hadi aldırma, 

'Zaten dün gitti' dedi 

Şems yüzlü Sevgili…

Evet; 

Beni seven, benim. 

Beni sevmeyeni neyleyeyim, dedi. 

O meçhul Sevgili…

Bilir misin' dedi, 

'Bu güzellik nereden gelir ?' 

'Ben bilmem' dedim Sevgili, 

Hani o gün demiştin ya 'beli', 

'Süre gelir' dedi, 

İşte o günden beri…

Bu kadar ilgi, 

Bu nasıl bir sevgi! 

Dedim; 'Kimsin sahi?' 

Dedi; 'Kendine gel!' 

Söylenir mi bu ulu orta şimdi..!

Geçici dünyada, 

Niçin canını sıkarsın ? 

Yolcusun ya ey Can; 

Zaten yola çıkacaksın…

Eylül' dedi, 

Dedim ki; 

'Sevgili biz aralıksız sevmedik mi?' 

Öyle bir gülüverdi, 

İnan o an hemen ölesim geldi..!

Beyninde pranga, 

Zindana mahkum. 

Tozpembe hayat; 

Naber aşkım..!

Yine daldın, dedim deryalara,

Eğdi başını Sol yanına, 

Söyle dedi; 

Ne yaptık ki biz bu vefasızlara ?

Bir 'hoş geldini' bile esirgeyenler, 

Bizden 'hoşgördük' dememizi beklediler. 

Bilmem ki Dost; 

Bunlar kimin nesiydiler..?

Dost;

Nasıl olsa düşeceksin toprağın bağrına.

Sen bir gönüle düş,

Ölüm öldürülmedi ki sonuçta..!